AŞKIN ADIDIR “OKUTMAK”… VE O AŞK İKRA’DADIR
Kitap okumak… ondan da ötesi kitap okutmak, kitap okutmaya teşvik etmek, insanları kitaplarla tanış etmek… Giderek kitaplara haşır neşir etmek…
Kitap okumak her yiğidin değil “er yiğidin” işidir, eyvallah! Ve işbu yazıyı okuyan bir çok kardeşim bu zevkle hemhaldir. Ama ya okutmak?…
Bir insanın kitapla buluşmasına aracılık ve şahitlik etmek. Bu eylem kaç “er yiğidin” işidir peki? Üstelik de bu sayı yüzlerle, beşyüzlerle, binlerle ve neredeyse ikibinlerle ifade edilecek seviyeye gelmişse… Üstelik bu eylem bir aşk, bir kara sevda ve ama aklı başında bir kara sevda haline dönmüşse… Tahayyül edebilir misiniz bu keyfi? Kaç defa yaşadınız, bu neş’eyi?
Bu aşkın ışıkları ve bu aşıkların kolları İstanbul’dan dışarılara, taşralara taşmışsa… Anadolu’yu kucaklamaya, Anadolu’yla buluşmaya çıkmışsa… Anadolu’nun güzel insanları, kalpleri güzel, huyları güzel, gelecekleri güzel genç insanları uzun bir ayrılıktan sonra, kaybettikleri güzellerini, kitaplarını bulmuşlarsa… O güzele dört değil, bulabildikleri tüm ellerle, ayaklarla, kalpleriyle, gönülleriyle sarılmışlarsa… Ya bu aşka, ya bu keyfe ne denir? Bu neş’e nasıl ifade edilir? Nasıl yazıya dökülür?
Neyden mi bahsediyorum? İKRA DERNEĞİ’nden ve İKRA DERNEĞİ’nin kitap oku/t/ma çalışmalarından, aşklarından… Bu işin aşıklarından… Boylarını aşan işlerinden
İKRA DERNEĞİ geçmişi yaklaşık 10 yıllık bir maziye dayanan iki derneğin bir araya gelmesiyle 2006’nın son yıllarında doğmuş bir dernek. İKRA’nın açılımı İlim, Kültür ve Rahmet… Yani İlim Kültür ve Rahmet Derneği’nin remzi İKRA DERNEĞİ.
Derneğin kuruluş gayesi ve hizmet sahası kitap… Evet kitap… Dernek bu çerçevede öncelikle yönetim kurulu üyeleri olmak üzere, çevresi ve ulaşabildiği insanlarla birlikte kitap okuyor. Önce insanları kitapla tanıştırıyor, kitapla barıştırıyor, sonra da –kitap alışkanlık yaptığı için- onları kendi haline bırakıyor! Zaten kitapla tanışıp da “kendi halinde” yaşayan insan olur mu? Var mı böyle bir insan? Tanıyor musunuz? İlle o da bir başkasını bulur ve kitapla buluşturur, bu sevdayı ona da bulaştırır.
İKRA DERNEĞİ’nin merkezi Bağcılar’da… Bağcılar Şubesi ile birlikte
Esenler’de 3, Güngören’de de bir olmak üzere toplam 5 şubesi var. Ayrıca Esenyurt ve Başakşehir’de de şubeleşme çabası içinde… Bu çerçevede, oradaki “okur”lar şimdilik okuyor ve evlerde dersler yapıyorlar. Giderek, müsait ortam ve imkân bulurlarsa şubeleşecekler inşallah. Dualarınızla tabii…
İKRA DERNEĞİ, her bir şubesinde haftada bir gün mutad sohbetler ve seminerler icra ediyor. Bu seminer ve sohbetlere katılmak serbest ve ücretsiz. Bunun yanında hanımefendilerin kendi aralarında tertip ettiği ve yine herkese açık ve ücretsiz düzenlediği aynı mahiyette seminer ve sohbetleri var. Bunların yanında yarınlarımız olan gençler için de ayrı ve özel çalışmaları var. Yine her şubede belli günlerde “kitap okuma günleri” yapılıyor.
İKRA DERNEĞİ için “ana çalışma alanı kitap” dedik… kitap çalışmasının teferruatını belki başka bir yazıya bırakarak şu anda gelinen nokta hakkında kısa ve öz bir bilgi vermektir muradım.
İKRA DERNEĞİ şu anda İstanbul dahilinde erkek, hanım ve gençlere yönelik olarak kitap okutma çalışmasında 1200 (yazıyla BİN İKİYÜZ) kişiye ulaştı. İstanbul dışında ise bu sayı 550 (BEŞYÜZELLİ)’ye ulaştı. Bu illerin arasında Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa, Edirne, Manisa, Aydın, Denizli, Siiirt, Elazığ, Batman, Diyarbakır, Erzurum, Şanlıurfa, Ağrı, Sivas, Mersin, Kayseri, Çorum, Afyon, Konya, Malatya ve Burdur var. Dernek yetkilisi arkadaşlar, gözlerinin rengini görmedikleri, nefeslerini duymadıkları, sadece sıcacık ve içten sesini duydukları ve gönül tınılarını hissettikleri orada bulunan insanlarla bu kutlu yolu arşınlıyorlar, arşınlayacaklar. Derneğin amacı 2013 yılı sonuna kadar kitap okuru sayısını 2.500’e baliğ etmek. Bunun için çalışıyor, bu aşkı yaymak, insanımızı kitapla tanış etmek, kitapla barıştırmak için çalışıyorlar.
Ve biliyor musunuz, bahsettiğimiz bu kitap okurları bir kitap okuyup da vazgeçen yiğitler değil… Tüm olumsuzluklara, televizyona, her türlü erozyona rağmen “sürekli ve sistemli olarak” kitap okuyan ak bakışlı, ak yarınlı yiğitler bunlar.
Ve yine biliyor musunuz, tüm bu çalışmalar, bu çalışmaları yapanlar, tamamen ve kesinlikle hasbi bir ruhla ve amatörce yapılıyor. Beklenen –ve inşallah- elde edilen tek ve en büyük kazanç ise Allah rızası ve beraberinde geleceği muhakkak olan “güzel yarınlar”…
Derneğin sloganı da ilginç. Slogan aynı zamanda derneğin hedefi de: “Farkınız okumak olsun!” Sizin de farkınız okumak olsun…
Emin ATALAY